- ANAVATAN PARTİSİ GENEL
BAŞKANI
- SAYIN MESUT YILMAZ’IN
- ANAP MECLİS GRUBU KONUŞMASI
30 Mayıs 2000
- Değerli
arkadaşlarım,
- Hepinizi sevgi ve
saygılarımla selamlıyorum.
-
- Bir süredir
şahsımla ilgili olarak kurulan meclis soruşturma komisyonlarına ifadeler veriyorum.
Komisyonlar da çalışmalarını tamamlayarak raporlarını hazırlıyorlar. Bu konuda
medyada da sıkça haberler yer almaktadır.
-
- Yüce Meclisin
önemli bir denetim mekanizması olan, meclis soruşturması müessesesi, geçtiğimiz
dönem maalesef, Anavatan Partisini ve şahsımı yıpratmak için bir araç olarak
kullanılmak istenmiştir.
-
- Bu amaçla 55’nci
Hükümet döneminde ilgili ilgisiz hemen her konuda Refahyol iktidarının ortakları tarafından soruşturma önergesi verilmiş,
CHP’nin de desteğiyle bu önergeler kabul edilmiştir.
-
- Daha önce
defalarca belirttiğim gibi 55’nci Hükümette Anavatan Partisi olarak bizim görev
almamız, tamamen ülkeyi içinde bulunduğu darboğazdan selamete çıkarmak için yaptığımız bir fedakarlıktan ibarettir.
-
- Eğer o günkü
şartlarda fedakarlıktan çekinmiş olsaydık bunun milletimize ve demokrasimize
faturası kaldırılamayacak kadar ağır olacaktı.
-
- Milletimize ve
demokrasimize kaldırılamayacak bir fatura çıkmaması için o dönem ateşten bir
gömlek giydik. Bunun neticesindedir ki milletimiz ve demokrasimiz çok daha alt
seviyedeki sıkıntılarla dönemi atlatmıştır.
-
- Ama bu
fedakarlığın faturası Anavatan Partisi ve şahsım için son derece ağır olmuştur.
-
- Bu faturanın
bedelini 18 Nisan seçimlerinde ödedik ve kısmen de olsa ödemeye hala devam ediyoruz.
-
- 18 Nisan’da ödedik, çünkü partimizle gönül
bağı olan geniş kitleler bizim bütün gayretlerimize rağmen yaşanan süreçte
tedirgin edilmişler, itilip kakılmışlardır.
-
- Bu insanlar
değerlendirmelerinde bizim yaptığımız fedakarlıkları kaale almadılar. Çünkü
onlar yaşadıkları sıkıntılara baktılar, o sıkıntıların daha büyüğünden
kurtulduklarına değil... Bunda da haklıydılar, çünkü biz kendimizi ve o dönemde
olup bitenleri, dönemin hassasiyeti nedeniyle halkımıza gereğince anlatamadık.
-
- Faturayı kısmen
de olsa ödemeye devam ediyoruz, diyorum. Çünkü o dönemde siyaseten açılan
soruşturmalar devam etmektedir.
-
- Bu soruşturmaları
açtıranlar, kendi eserleri olan bu soruşturmaları seçim döneminde aleyhimize
kullanmışlardır. Hala da kullanma gayreti
içerisindedirler.
-
- Soruşturmaların
siyaseten açılmasını sağlayan üç partinin bu soruşturmalardan elde etmek istediği
neticeler farklıdır.
-
- Fazilet Partisi,
bütün bu önergeleri Refahyol hükümetinin yıkılışının intikamını almak
amacıyla vermiş ya da desteklemiştir.
-
- Doğruyol Partisi,
hem kendi genel başkanları hakkında açılan önergelere karşı siyaseten denge
sağlamak hem de Refahyol hükümetinin
yıkılışının intikamını almak amacını gütmüştür.
-
- Cumhuriyet Halk
Partisi ise Anavatan Partisine olan kadim düşmanlığının ve o dönem bizim hükümeti
sayın Ecevit’le kurmuş olmamızın tesiriyle hareket etmiştir.
-
- Her üç parti de
bu soruşturmalarla aleyhimize her vesileyle
kullanacakları malzeme elde etmişlerdir.
-
- Aradan geçen zaman
içinde soruşturmalarla ilgili anayasal süreç devam etmiştir. Anayasamızdaki süre bu
haziran ayının sonu itibarıyla bitecektir.
-
- Komisyonların
çalışmaları bitip tamamlanınca bu üç partinin ellerindeki soruşturma silahının
kendilerine dönen bir silah haline geldiğini hep birlikte göreceğiz.
-
- Hiçbir hukuki
mesnedi olmayan, tamamen siyasi gayelerle başlatılan soruşturmaların lehimize
sonuçlanması, bizim açımızdan sadece bir yanlıştan dönülmesi anlamını
taşıyacaktır.
-
- Soruşturmaları
bahane ederek Anavatan Partisine karşı husumetlerini ortaya koyanlara da, bizimle
hesaplaşmalarını hukuk hilelerinin arkasına sığınmadan meşru siyasi zeminde
yapmalarını tavsiye ediyorum.
-
- Son olarak bir
hususa dikkat çekiyorum: hep yaptıklarımızdan soruluyoruz. Anavatan Partisi bugüne
kadar hep yaptığı işlerden mesul tutulmuştur. Bunun anlamı büyüktür. Millete
hizmet etmekten sorumlu tutulmak her siyasi partiye nasip olmaz.
-
- Ama ben istiyorum
ki birileri de çıksın, bu ülkede yapılmayanların
hesabını sorsun. İşte yapılmayanların hesabının sorulduğu gün
Türkiye’de kimse iş yapmaktan ve sorumluluk almaktan kaçamayacaktır. İş yapmayıp,
günü idareyle geçirenlerin dönemi kapanacaktır.
-
- Değerli
arkadaşlarım,
- Rusya’nın yeni
Orta Asya politikasının, Putin’in başkanlık görevine gelmesinden sonra Sovyetler
Birliği dönemine özlemi hatırlatacak şekilde değişmeye başladığına ilişkin
yaygın bir kanaat var.
-
- Burada bir defa
daha vurgulamak istiyorum.
-
- Tarihin akışını
değiştirmek, tarihin akışını tersine çevirmek mümkün değildir.
-
- Orta Asya Türk
cumhuriyetleri, tarihin akışı içerisinde bağımsızlıklarına kavuşmuşlardır.
Bundan böyle hiçbir güç bu ülkelerin bağımsızlıklarını ellerinden almaya
yetmeyecektir.
-
- Rusya’nın bu
ülkeler üzerinde nüfuzunu arttırma çabaları hiçbir zaman eksilmeyecektir. Biz,
farklı zeminlere kaymaya müsait olan bu nüfuz arttırma gayretlerinin Rusya için de
fayda getirmeyeceğine inanıyoruz.
-
- Türkiye
Cumhuriyetine düşen, batıyla birlikte hareket ederek Türk cumhuriyetlerinin
bağımsızlıklarına saygı göstererek, iç işlerine karışmadan kendi ayaklarının üzerinde durma çabalarına destek
vermektir. Biz Anavatan Partisi olarak sonuna kadar bu desteğin arkasında olacağız.
-
- Türk
cumhuriyetleriyle Rusya federasyonu arasındaki ilişkilerdeki her türlü gelişme
Türkiye’yi bir çok bakımdan etkileyecektir. Özellikle, kritik bir konu olan enerji
politikamızda önemli sonuçlar doğuracaktır.
-
- Öncelikle herkesin
şu gerçeği çok iyi anlaması lazımdır. Türkiye’nin uzun ve orta vade bir yana,
kısa vadede dahi çok ciddi bir enerji sorunu vardır. Mevcut kaynaklarımız enerji
ihtiyacımızı karşılayamamaktadır.
-
- Türkiye, nereden
ve hangi kaynaktan olursa olsun enerji ihtiyacını en kısa sürede karşılayacak
tedbirleri süratle almak zorundadır.
-
- Gerek siyasi
istikrarsızlık, gerekse konjonktürel gelişmeler sebebiyle, ülkemizin sürekli ve
tutarlı bir enerji politikasına sahip olduğunu söylemek maalesef mümkün değildir.
-
- Buna rağmen,
doğalgaz ülkemizde alternatif bir enerji kaynağı olarak kabul görmüş ve hızla
yaygınlaşmaya başlamıştır. Gerek mevcut altyapının bulunduğu bölgelerden,
gerekse henüz bu altyapıya kavuşamamış yerlerden yoğun talep gelmektedir.
-
- Bu yoğun talep
hükümetleri de yönlendirmiştir. Doğalgaz ihtiyacının karşılanması amacıyla
çeşitli arayışlara girilmiştir.
-
- Ancak, bu arada
oldukça zaman kaybedilmiş, geçtiğimiz kış mevsiminde olduğu gibi, zaman zaman
mevcut abonelere dahi yeterli doğalgaz verilemez hale düşülmüştür.
-
- Bu sıkıntıların
aşılması amacıyla, Anavatan Partisi olarak, ortağı olduğumuz koalisyon
hükümetlerindeki sorumluluğumuz çerçevesinde çeşitli girişimlerde bulunduk.
-
- Sonuçta, mevcut
kaynaklara ilave olarak Rusya, İran ve Türkmenistan’dan ülkemize doğalgaz getirilmesi konusunda çeşitli projeler
geliştirilmiştir.
-
- Bunlardan Rusya
doğalgazını ülkemize getirecek mavi akım projesi inşa edilmeye başlanmıştır.
-
- İran doğalgazı
projesi, yakın zamanda doğu ve orta Anadolu’muzda kullanılabilecek düzeye
getirilmiştir.
-
- Esasen çok daha
önce tamamlanabilecek olan bu proje, Türkmenistan gelebilecek doğalgaz da göz önünde
bulundurularak revize edilmiştir.
-
- Öte yandan, diğer
alternatif enerji kaynakları konusunda henüz somut bir ilerleme sağlanamamıştır.
-
- Örneğin, nükleer
santral projesi, çeşitli sebeplerle sürekli ertelenmiştir. Termik santraller ciddi
çevre sorunlarına yol açtığı için yenilerinin yapımı konusunda sıkıntı
vardır. Kısıtlı bir kaynak olan hidroelektrik santrallerinin inşası da zaman
almaktadır.
-
- Dolayısıyla,
ülkemizin kısa ve orta vadeli enerji ihtiyacının karşılanması, önümüzdeki
yıllarda şehirlerimizin karanlıkta kalmaması, fabrikalarımızın durmaması için
sonuçlanma aşamasına getirilen tek somut faaliyet, doğalgaz konusudur.
-
- Tüm dünyada
enerji politikaları uzun soluklu, çok soyutlu ve büyük mali portrelere sahip
uygulamalardır. Türkiye, tarihinde ilk defa büyük enerji projelerinde aktif olarak yer
almış ve bunları belirli bir düzeye kadar getirmiştir.
-
- Bu alanda söz
sahibi batılı firmaların ve ülkelerin çeyrek yüzyıllık, yarım yüzyıllık
projeksiyonlarla politikalarını oluşturdukları göz önüne alındığında,
Türkiye’nin bir kaç yılda kat ettiği mesafeyi küçümsemeye kimsenin hakkı yoktur.
-
- Biz Türkiye olarak
kendi projelerimizin sonuna kadar arkasında durur ve gerekli dirayeti gösterirken,
karşımızdaki güç hangisi olursa olsun istediğimiz sonucu alacağımıza inanıyorum.
-
- Eğer biz kendimize
güvenmeksek, kendimize inanmazsak, kendimizi en büyüklerle aynı safta görmeksek kimse
bize lütufta bulunmaz.
-
- Kapımıza dayanan
enerji sorununun çözümü konusunda daha iyi alternatifi, daha iyi projesi olmayanlar,
hiç değilse bizim yaptıklarımızı bozmaya çalışmasınlar. Bu kadarı da bize
yeter.
-
- Değerli
arkadaşlarım,
- Sürekli ifade
ettiğim bir hususu burada bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Türkiye, Avrupa Birliğine
aday üyeliği sürecinde üstlendiği sorumlulukları yerine getirme konusunda biraz daha
süratli davranmak, perspektifini geniş tutmak zorundadır.
-
- Ekonomik kriterler
konusunda başarılı bir program izlenmektedir. Ekonomiyle ilişkili yapısal
düzenlemeler de tatmin edici bir seyirdedir. Ancak, aynı şeyi siyasal kriterler ve
devletin yeniden yapılandırılması konularında söyleyebilmek mümkün değildir.
-
- Gündemdeki
konularla ilişkili olduğu için Avrupa Birliği organlarının da sürekli üzerinde
durdukları düşünce ve ifade özgürlüğüyle ilgili kısıtlamaların kaldırılması
başta olmak üzere, demokrasinin geliştirilmesi yönünde ciddi adımlar atmak
zorundayız.
-
- Bu çerçevedeki
girişimlerde ne hükümet, ne de diğer devlet organları hiçbir komplekse
kapılmamalı, yersiz endişeleri bir kenara bırakmalıdır.
-
- Eğer Avrupa
Birliğinin demokrasi ve özgürlükler konusundaki standartlarını kabul etmişsek, ki
bu kabulümüzü son Helsinki toplantısında bir kez daha teyid ettik, bu düzenlemeleri
geciktirmenin bize sağlayacağı herhangi bir fayda yoktur.
-
- Bu vesileyle,
mahalli idareler reformuna ilişkin yasal düzenlemenin de bir an evvel mecliste
görüşülerek hayata geçirilmesinin önemine işaret etmek istiyorum.
-
- Belediyelerdeki
sıkıntı had safhadadır. Merkezi yönetimin mali ve idari vesayeti, yerel yönetimleri
hizmet veremez hale düşürmüştür. Bu sorunun bir an evvel çözümü gerekmektedir.
-
- Bilhassa mali
özerklik bakımından bizim arzuladığımız derinlikte olmasa da, genel kurulda
görüşülmeyi bekleyen mevcut reform düzenlemesi, bu sıkıntıları bir parça
giderecektir.
-
- Biz konunun
takipçisiyiz. Koalisyonu oluşturan diğer partilerin de aynı şekilde sahip çıkması
halinde mahalli idareler reformu kısa sürede hayata geçecektir.
-
- Değerli
arkadaşlarım,
- Son günlerde
sıkça dile getirilen bir iddia da siyasette boşluk olduğu ve bu boşluğun
doldurulması için yeni oluşumların ortaya çıkabileceği iddiasıdır.
-
- Bugün Türk
siyasetinde bir boşluktan değil, tam tersine sıkışıklıktan ve dağınıklıktan,
bahsetmek mümkündür.
-
- Yeni oluşum fikri
siyasal ihtiyaçtan değil, çeşitli nedenlerle siyasette istediği yere ulaşamamış
bazı kişilerin kendilerini siyasete taşıyacak bir mekanizmaya duydukları ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır.
-
- Böyle bir manzara
içinde yeni oluşumlar diye ortaya çıkılması, siyasi tıkanıklığı çözmeye
değil, daha da arttırmaya yarayacaktır.
-
- Ancak siyaset yapma
her Türk vatandaşının hakkıdır. İsteyen istediği
partiyi kurar ve vatandaşın
karşısına çıkar. Bu hususta istekli olanlara şimdiden hayırlı olsun deriz.
-
- Ancak burada bir
hususa dikkatleri çekmek istiyorum. Yeni
oluşum diye ifade edilen hareketlere baktığımızda bunların hiçbir yeni unsur
taşımadıklarını görüyoruz. Görünen o ki, statüko kendisini tahkim etme
arayışı içerisindedir.
-
- Bugün
Türkiye’nin çıkarları statükonun güçlenmesine değil, tam tersine değişimde ve
dönüşümdedir.
-
- Statükonun
güçlenmesi demek, Türkiye’nin Avrupa’yla bütünleşme vizyonunun kapanması
demektir. Statükonun tahkim edilmesi demek, Türkiye’nin içe kapanması ve iç
kavgalarla kan kaybetmesi demektir.
Statükonun güçlenmesi demek, merhum Özal’la başlayan sivil-demokrat-özgürlükçü
çizginin bütünüyle kesintiye uğraması demektir.
-
- Değerli
arkadaşlarım,
- Anavatan Partisi,
programı ve icraatıyla, Türkiye’nin ihtiyacı olan değişimi gerçekleştirebilecek
tek partidir. Kurulduğu günden beri devletle millet arasındaki bağı güçlendirmenin
gayreti içinde olmuştur.
-
- Anavatan Partisi,
devletin değiştirilemez nitelikleriyle milletin vazgeçilmez değerleri arasındaki bağı temsil etmektedir.
-
- Milliyetçi,
muhafazakar, sosyal adaletçi ve serbest piyasa ekonomisini savunan özelliği,
Anavatan’ı tüm Türkiye’nin partisi yapmaktadır.
-
- Anavatan
Partisi’nin düşünce, inanç ve teşebbüs hürriyetlerini esas alan yaklaşımı,
Türkiye’nin gelişmiş ülkeler arasında yer alması için ihtiyacı olan değerleri
temsil etmektedir.
-
- Demokraside,
özgürlüklerde ve ekonomide çağdaş standartlara ulaşmayı hedefleyen vizyonumuz
sayesinde, Türkiye kısa sürede büyük bir dönüşüm gerçekleştirmiştir.
-
- Anavatan’ın
değişim ve ilerleme yönündeki hamlelerinin kesintiye uğramasının sebebi, 1991
yılından itibaren ağırlaşan saldırılar neticesinde statükonun yeniden ülkeye
hakim olmuş olmasıdır.
-
- Ancak, dünyanın
ve Türkiye’nin değişen şartları, Anavatan Partisinin demokrat ve özgürlükçü
felsefesinin yeniden güçlenmesi bakımından olumlu bir ortam doğurmuştur. Önümüze
yeni ve büyük bir fırsat çıkmıştır.
-
- Terörün önünün
alınması ve radikal hareketlerin güçlerini kaybetmesi, demokrasinin geliştirilmesi ve
özgürlüklerin genişletilmesi yönündeki taleplerin hayata aktarılmasının
önündeki engelleri kaldırmıştır.
-
- Avrupa Birliğiyle
ilişkilerimizde girdiğimiz olumlu süreç de, bu çerçeveyi tamamlamıştır.
-
- Geçtiğimiz 10
yılda merkezin dışına kayarak marjinal odakları güçlendiren siyasal hareketlilik,
yeniden merkeze yönelmeye başlamıştır. Siyasette merkezin, orta yolun, sağduyunun
adresi de Anavatan Partisidir.
-
- Şartlar
normalleştikçe Anavatan partisinin önü açılmaktadır. Geçmişte, kendi
dışımızda gelişen olumsuzluklar sebebiyle bizden ulaklaşan toplum kesimleri yeniden
bize yönelmeye başlamışlardır.
-
- Herkes kabul
etmektedir ki, Türkiye’de ilerlemenin hız kazandığı, toplumun topyekün
zenginleştiği dönemler, Anavatan partisinin en güçlü olduğu dönemler.
-
- Yozlaşmış,
çürümüş olan sisteme getirdiğimiz eleştiriler, bu konuda yaptığımız öneriler,
milletimizin daha iyisine layık bulunduğuna inandığımız içindir.
-
- Şayet
devlet vatandaşa engel olmaz, Anavatan iktidarında olduğu gibi, insanımızın
önündeki engelleri kaldırırsa, mevcut imkânlarla Türkiye'de çok daha iyi şeyler
yapmanın mümkün olduğuna inanıyoruz.
-
- Bunun
için, demokrasiyi gerçek manada da hayata geçirmemiz gerekmektedir. Hak ve
özgürlüklerin genişletilmesi devleti tehdit etmez, tam tersine güçlendirir.
-
- Devletin millet
için varolduğu kabulü doğrultusunda, devleti süratle yeniden yapılandırmalıyız.
-
- Anavatan partisi
olarak hedefimiz, Türkiye’yi dünyaya açmış, Türk insanına nefes aldırmış olan
sivil, özgürlükçü, çağdaş çizgimizi yeniden ülkeye hakim kılmaktır.
-
- Özgürlük ve
eşitlik demokrasinin varlık temelidir. Onun için biz, etnik, ideolojik veya inanç
kökenlerine göre herhangi bir ayrıma gitmeden bütün kesimlerin, bütün fertlerin hak
ve hürriyetlerinin savunmasını yapıyoruz.
-
- Değerli
arkadaşlarım,
- Bizim yolumuz
doğrudur. Bizim programımız mükemmeldir. Bizim kadrolarımız ehildir. Gelecek
bizimdir.
-
- Çünkü biz
Türkiye’nin partisiyiz. Biz Türkiye için çalışıyoruz. Gayretlerimizde samimiyiz.
Yaptığımız işlerde becerikliyiz.
-
- Türkiye’nin son
17 yılına bakıldığında, bu bakımdan Anavatan Partisinin farkı açıkça ortaya
çıkmaktadır.
-
- Tek yapmamız
gereken Anavatanlılar olarak muhkem durmaktır. Birlik ve beraberliğimizi korumaktır.
Saflarımızda hiçbir boşluk bırakmamaktır.
-
- Hepinize
saygılarımı sunuyorum.
|
|