ANAP GENEL BAŞKANI SAYIN MESUT YILMAZ'IN
TBMM GRUP KONUŞMASI

03 Haziran 1999

 Değerli Arkadaşlarım,

Demokratik Sol Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve Anavatan Partisinin katkısıyla 57. Cumhuriyet Hükümeti, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından atanarak göreve başlamıştır. Evvela, 57. Hükümetin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Bugün, çağımızda, dünyada en değerli şey zamandır. Türkiye’nin de hiç zaman kaybına tahammülü yoktur. Türkiye’nin sorunları, hiç zaman yitirmeden, bu sorunlar için acil çözümler almayı gerektirmektedir. Ama maalesef, mevzuattan kaynaklanan nedenlerle, ülkemiz sürekli bir zaman kaybı yaşamaktadır. Bakınız 18 Nisan seçimlerinden bu yana 1,5 ay geçmiştir. Daha Meclis Başkanlık Divanı ancak dün teşekkül etmiştir. Hükümetin kurulmasına mukabil, henüz daha Meclisten güvenoyu almış bir hükümet olarak Türkiye’nin sorunlarını çözmek için icraata başlaması mümkün olmamıştır. Aslında, bunlar geniş ölçüde, Anayasamızdaki, Meclis içtüzüğündeki sınırlayıcı, geciktirici hükümlerden kaynaklanmaktadır.

Ben geriye baktığım zaman düşünüyorum ki, Meclis Başkanının seçimi, Meclis Başkanlık Divanının teşekkülü çok daha kısa bir sürede olabilirdi. Bugün geldiğimiz aşamaya bundan bir ay önce gelmek mümkün olabilirdi. Aslında, Türkiye’nin sorunları, söylediğim gibi, bu süre kayıplarına hiç tahammülü olmayacak kadar acil sorunlardır. Ama, gecikmeli de olsa, zaman kaybıyla da olsa, Meclis Divanı teşekkül etmiştir. Şimdi, Meclis komisyonlarının oluşturulması safhasına gelinmiştir. Meclis komisyonları oluşturulduktan sonra, Meclis çalışma imkanını kavuşacaktır. Hükümet güvenoyu aldıktan sonra Hükümetin getireceği Hükümet Programında, Koalisyon Protokolünde de yer alan öncelikli yasalar Meclis tarafından görüşülüp karara bağlanacaktır.

Hemen söyleyeyim ki, önümüzdeki dönemde en ağır sorumluluk, Hükümetin değil Meclisin olacaktır. Başta, ekonomik sorunlar olmak üzere, Türkiye’nin önündeki acil sorunların çözümü için mutlaka Meclisin verimli bir çalışma düzenine girmesi şarttır. Burada, ekonomik durumla ilgili kaygılarımı tekrar ifade etmek istemiyorum, bugünkü toplantımızın amacı farklıdır. Ama şu kadarını söyleyeyim ki, bu sorunlar hergün biraz daha ağırlaşmaktadır. 55. Hükümetin görevden ayrıldığı günden beri, Türkiye’de yaprak kıpırdamamaktadır. Ve bu sorunların, kurulmuş olan Hükümetin kendi inisiyatifiyle, kendi alacağı kararlarla çözülmesi mümkün değildir.

Bu Meclisin, mutlaka Türkiye’nin önünü açacak, Türkiye’nin yeniden dışarıdan kaynak girişine imkan sağlayacak birtakım yasal düzenlemeleri yapması lazımdır, birtakım reform niteliğindeki yasaları çıkarması lazımdır. Onun için, önümüzdeki dönemde Meclis çalışması, Hükümetin çalışmasından daha fazla önem taşımaktadır.

Bugünkü Grup toplantımızın gündemi- zaten bu olağanüstü bir Grup toplantısıdır - münhasıran Hükümet Programıyla ilgilidir. Biraz sonra bu Hükümet Programı çalışmasına partimiz adına katılan arkadaşlarımız Grubumuza program hakkında bilgi sunacaklardır. Ondan sonra Hükümet Programıyla ilgili arkadaşlarımızın sorularını cevaplandıracağız, Hükümet Programını müzakere edeceğiz. Yarın zannediyorum Sayın Başbakan tarafından Mecliste Hükümet Programı okunacaktır. Pazartesi günü Hükümet Programı üzerindeki müzakereler yapılacaktır. Önümüzdeki hafta Çarşamba günüde Hükümet Programının Mecliste oylaması olacaktır. Ama, biraz önce dediğim gibi, asıl Meclisin önemli çalışması ondan sonra başlayacaktır. Zannediyorum kısa bir zaman içerisinde birbiri ardına Hükümet Programında, Koalisyon Protokolünde yer alan öncelikli yasal düzenlemeler Meclise gelecektir. Bunların Meclisten süratle çıkarılması lazımdır. Bunların içinde Anayasa değişiklikleri vardır, yasa tasarıları vardır. Bunların süratle gerçekleşmesi için de Meclisin mutlaka Danışma Kurulunda varılacak bir mutabakata hızlandırılmış bir programla veya yoğunlaştırılmış bir gündemle çalışması lazım. Belki yaz tatiline kadar, onu Danışma Kurulunda partiler birlikte tespit edeceklerdir. Belki Temmuz ayı ortasına kadar, belki Ağustos ortasına kadar, ama herhalde üç gün üç dört saatlik değil, belki haftanın beş günü, altı günü yedi sekiz saatlik özel bir gündem yapılması zarureti vardır. Ancak bu şekilde 57. Hükümetle başlayan bu yeni dönemin geleceğine iyimser bakabilme imkanımız olacaktır.

Meclis çalışmadığı taktirde Hükümetin yapacağı fazla bir şey yoktur.

55.Hükümet döneminde, hepinizin bildiği gibi, Meclisteki engellemelere rağmen, yasa çıkarma konusundaki zaaflarımıza rağmen, Hükümet inisiyatifiyle yapılabilecek olan icraatların azamisi yapılmıştır; ama, bugün gelinen noktada, Meclis çalışmadığı takdirde, yasa çıkarılmadığı takdirde, bu Hükümetin başarılı olma şansı yoktur.

Hükümetin başarılı olup olmaması, bir siyasi partinin başarısı veya başarısızlığı anlamına da gelmemektedir. Türkiye bugün, her bakımdan, ama özellikle ekonomik bakımdan çok kritik bir noktaya gelmiş dayanmıştır. Bu noktadan çıkabilmesi için, meselenin anahtarı Meclistedir.

Onun için bu safhadan itibaren, Meclis tatile girinceye kadar, arkadaşlarımın mutlaka Meclis çalışmalarına düzenli olarak katılmalarını rica ediyorum. Bu, aynı zamanda milletin bize vermiş olduğu bir görevdir. Anavatan Partisi olarak, nasıl bu hükümetin oluşmasına elimizden gelen katkıda bulunduysak, bu hükümetin başarılı olması için de aynı katkıyı Meclis çalışmalarına katılmak suretiyle vermek zorundayız.

Şimdi, DGM’lerle ilgili Anayasa değişikliği konusunda Sayın Adalet Bakanı ile dün bir görüşme yaptık. O görüşmeyle ilgili Hükümetin bu konuda, Hükümet partilerinin mutabık kaldığı Anayasa değişikliği taslağıyla ilgili olarak, Murat arkadaşım size bilgi verecek. Daha sonra bu konuyu karara bağlayıp, Hükümet Programıyla ilgili görüşmelere geçeceğiz.

Basına teşekkür ediyorum.