DEVLET BAKANI SAYIN MESUT YILMAZ'IN
HÜKÜMET İCRAATLARININ TRT'DE YAYINLANMASI KONUSUNDA YAPTIĞI KONUŞMA
 
2 Şubat 1984 Perşembe

DEVLET BAKANI A. MESUT YILMAZ (Rize) – Yüce Meclisin Sayın Başkanı ve değerli üyeleri; Hükümet uygulamalarının tanıtımına yönelik programın TRT’de yayınlanması münasebetiyle, sayın muhalefet temsilcilerinin gerek basında ve gerekse burada gündem dışı konuşma vesilesiyle Hükümete yönelttikleri eleştiriler bizim için katiyen sürpriz olmamıştır. Çünkü, biz gayet iyi biliyoruz ki, eğer Hükümet olarak bize kanunun tanıdığı bu süre içinde televizyon ekranında sadece bir Türkiye haritası gösterseydik, hem de boş, peteksiz bir Türkiye haritası gösterseydik dahi Anavatan Partisinin propagandasını yapmakla suçlanacaktık.

Şimdi gazetelerde ve bugünden itibaren de Mecliste süre gelen bu tartışmayı hukukî bir zemine oturtmak için, havada olan bazı şeyleri yakalayıp yerli yerine yerleştirmemiz lazım.

Evvela kabul ediniz ki, bu eleştirilerin asıl muhatabı Hükümet değildir. Bu eleştiriler, yürürlükteki bir kanuna yöneltilmesi gereken eleştirilerdir. Asıl tartışma konusu yapılan, Hükümetin bu kanundan yararlanmış biçimi değildir. Asıl tartışma konusu kanunun kendisidir.

Sayın milletvekilleri, bu kanunu biz çıkartmadık. Bu kanunu bugün Türkiye’de yürürlülükte olan on bine yakın kanun gibi hazır bulduk. Bu kanunu hazırlayan Hükümet bizden önceki Hükümettir. (ANAP sıralarından alkış)

O Hükümet zamanında hazırlanan kanun tasarısında bu programların hükümet tarafından TRT Kurumu dışında değil, bizatihi TRT tarafından Hükümet adına hazırlanması öngörülmüştü. Herhangi bir süre tahdidi de yoktu. Her akşam da bunu ekrana getirmekte mümkün idi.

Daha sonra Milli Güvenlik Konseyinde kabul edilen nihai şekilde ise, bu programların hükümet tarafından TRT Kurumu dışında belli esaslara göre hazırlanması ve ayda yarım saatlik süre ile sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Binaenaleyh, ortada bir yetki gaspı söz konusu değildir. Burada adeta kanunun bize verdiği bir yetkiyi niçin kullandığımız için eleştiriliyoruz. Halbuki bunun tam tersi daha mantıkî olurdu. Eğer kanun bize bu yetkiyi vermişse ve biz o yetkiyi kullanmamışsak, asıl o zaman bizi eleştirmeniz lazımdı. (ANAP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, muhalefetin bazı hakları olduğu gibi Hükümetin de hakları vardır. Hükümetin üstelik bir sürü yetkileri vardır. Biz bu yetkilerin hepsini kullanırız, hepsini de kullanmakta devam edeceğiz. Bizim için önemli olan bu yetkilerin yeterli hukuki dayanaklara sahip olup olmadığıdır. Ayrıca bu haklarımızı kullanırken, hakkı kötüye kullanmamaya da dikkat ederiz. Bu ölçüler içerisinde de bütün yetkilerimizi kullanmaya devam edeceğiz. Sadece eleştirilere muhatap olmamak için hiçbir hakkımızdan da feragat etmeyeceğiz. Bunun böyle bilinmesinde, gelecekteki ilişkilerimiz açısından yarar vardır.

Bu vesile ile şunu hatırlatmakta yarar görüyorum: Bu kanunun bu maddesi, ki Sayın Öğün’ün buradan okuduğu madde 19 uncu maddedir, bu madde 14 Kasım tarihinde yürürlüğe girdi. Biz, kasım ayında bir hakkımızı kullanmadık, aralık ayında kullanmadık, ocak ayında yarım saatlik hakkımızı 18 dakika alarak kullandık. Şubat ayında tamamını kullanacağız. Bundan dolayı TRT Kurumuna eleştiri yöneltme hakkınız vardır; ama kanun aslında bize gerçek muhatabını da göstermiştir. Size kanundaki muhatabınıza yönelmenizi tavsiye ediyorum.

Gene bu vesileyle Hükümetimin TRT konusundaki görüşlerini de açık, seçik, net olarak ortaya koymak isterim.

Bizim yönetiminin oluşumuna katkıda bulunacağımız TRT Kurumu kesinlikle hiç kimsenin borazanı olmayacaktır. TRT’nin tarafsızlık ilkesini hem seçim beyannamesinde, hem Hükümet Programına koyan bir kadroyuz ve bu ilkeye kesinlikle sadık kalacağız.

Ancak, kanundaki şu esası gözden kaçırmayınız: Hükümet bildirilerinin yayınlanması ve buna ilaveten yeni TRT kanununda getirilen bu özel uygulama, Hükümete tanınan birer ayrıcalık niteliğindedir. Bu ayrıcalığı da biz almadık, kanun bize verdi; kanun koyucu verdi ve bu kanunu koyucunun bu kanun vesilesiyle eleştiri yapan muhalefetle, icraat yapan Hükümet arasında bu kadarcık bir ayrıcalık gözetmesini biz doğru buluyoruz. Bu hükmü destekliyoruz, bu maddeyi faydalı buluyoruz. Yarın iktidarda siz olursanız, yine faydalı bulmaya devam edeceğiz. (ANAP sıralarından alkışlar).

Bizim Hükümetimiz zamanında TRT kimsenin borazanı olmayacaktır; ama TRT sahipsiz bir borazan da olmayacaktır. Biz dinlenebilir, seyredilebilir bir TRT yaratmanın peşindeyiz ve bütün bunların üstünde de TRT, Türk kültürünü yücelten, Türk aile düzenini koruyan bir kurum olacaktır. (ANAP sıralarından “bravo” sesleri ve alkışlar).

En başta gelen görevinin bu olduğunun bilincinde olan bir TRT olacaktır.

Hepinize saygılar sunarım. (ANAP sıralarından alkışlar).