DEVLET BAKANI SAYIN MESUT YILMAZ'IN
YUNANİSTAN KONUSUNDA TBMM'DE YAPTIĞI KONUŞMA
 
7 Mart 1984 Çarşamba

DEVLET BAKANI A. MESUT YILMAZ (Rize) – Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti müteaddit kereler, en yetkili düzeylerde olmak üzere, Yunanistan’la mevcut anlaşmazlıklarını müzakereler yoluyla çözümlemeye hazır olduğunu belirtmiştir. Yunanistan ise, kendine özgü ve bizim için geçerliliği bulunmayan nedenlerle bir müzakere sürecine girmekten ısrarla kaçınmakta “müzakere” sözünü telaffuz dahi etmek istememektedir.

Ancak, gözden kaçırılmaması gereken temel nokta, Lozan Anlaşmasının kurduğu tarihi dengenin idame ettirilmesinin iki ülke ilişkileri bakımından taşıdığı hayati önemdir.

Yunanistan, Ege’de bir yandan uluslar arası hukuka aykırı tasarruflarda bulunmakta, diğer yandan da Türkiye’yi, statükoyu ihlal eden taraf olarak da göstermek istemektedir. Bunun böyle olmadığı açıktır. Türkiye, Ege’de statükonun devamından yanadır ve bunu hem beyan hem de davranışlarıyla teyit etmiştir.

Ege de mevcut statükonun asli bir unsuru da, mevcut karasuyu genişliğidir. Ege’deki deniz yetki alanlarının şu veya bu şekilde genişletilmesi, sadece statükoyu ihlal etmekte kalmayacak, aynı zamanda Türkiye bakımından sonuçları kabul edilmesi mümkün olmayan bir emrivaki teşkil edecektir. Türkiye, böyle bir ahvalde hak ve çıkarlarını korumak üzere gerekli önlemleri almak durumundadır. Buna hiç kimsenin tereddüdü olmadığı inancındayız. (Alkışlar)

Türkiye, Ege’nin iki ülkeyi birbirinden ayıran değil, birbiriyle birleştiren bir unsur, bir barış denizi olmasını arzulamaktadır. Sayın Başbakanımız tarafından 7 Ocak 1984 günü ifade edildiği gibi, iyi niyetle elele verdikleri takdirde, Türkiye ve Yunanistan’ın çözümlemeyecekleri hiçbir meseleleri yoktur. Yunanistan’ın da, müzakereyi, gerginliğe ve hasmane davranışlara tercih edeceğini ümit ediyoruz.

Yunanistan’ın bir karış toprağında gözümüz yoktur. Ancak, meşru hak ve çıkarlarımızın korunması hususunda da kararlı olduğumuz unutulmamalıdır.

Milletimize mal olmuş bulunan Kıbrıs konusunda, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin temel kaygısı, Kıbrıs Türk Halkının güvenliğini sağlam esaslara bağlamak ve teminat altında tutmak olmuştur. Hükümetimiz, bu hedefe değişmez biçimde bağlıdır. 1974 gelişmeleri içinde gerçekleştirilmiş olan Barış Harekatımız, Kıbrıslı soydaşlarımız için güvenlik ortamını yaratmıştır. Bunun sebebi, Barış Harekatımızın Kıbrıs’ta kuvvet dengesini sağlamış olmasıdır. Hükümetimiz, bu dengenin bozularak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ve halkının güvenliğini tehlikeye düşürecek hareketlere müsamaha etmemeye de kararlıdır.

Hükümetimizin dış politikasıyla tam bir uyum gösteren bu girişimi dolayısıyla, Yüce Meclise Hükümetimin şükranlarını arz ederim. (Alkışlar)